Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

çok kişilik

См. также в других словарях:

  • kenet gibi yapışmak — çok yakın dost olmak, sıkı fıkı olmak Bu mevsimde kızlar ikişer, üçer kişilik gruplara ayrılır ve birbirlerine kenet gibi yapışırlardı. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz and Eldiven — Sarıkız (Blonde Girl), Ayışığı (Moonlight), Yakamoz (Sea Sparkle), Eldiven (Glove) is the name of alleged Turkish military coup plans in 2004. Contents 1 Plans 2 Authenticity 3 Selected quotes …   Wikipedia

  • dış — is. 1) Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar. A. Haşim 2) Bir konunun kapsamına girmeyen şey 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is. 1) Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun. Ö. Seyfettin 2) Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika Kadın diye eşini bellemiş,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nefis — 1. sf., Ar. nefīs Pek hoş, istek uyandıran, çok güzel Akşamları soğuk yemekler yiyorum ama nefis şeylerdi. R. H. Karay 2. is., fsi, Ar. nefs 1) Öz varlık, kişilik Çoğunu kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü. Ö. Seyfettin 2) İnsanın yeme içme… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is., cu 1) Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu. A. Gündüz 2) Bir şeyin baş veya son noktası 3) Bir şeyin kenarı Kırk kişilik bir masanın bir ucunda, üç kişiyiz. R. H.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürük — sf., ğü 1) Çok ve çabuk yürüyen, iyi yol alan, hızlı giden, yörük 2) is., tar. Osmanlı İmparatorluğu nda otuzar kişilik ocaklar olarak Rumeli ye yerleştirilen ve savaş zamanlarında geri hizmetlerde çalıştırılan tımarlı asker, yörük 3) Göçebe olan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zayıf — sf., Ar. żaˁīf 1) Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan) Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım. S. M. Alus 2) Görevini yapacak yeterli gücü olmayan Zayıf bir ordu. Gözleri zayıf. 3) mec. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan Zayıf… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»